Bir bedeniniz olacak. Bunu çok sevebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz. Ama bu beden yaşamınız süresince sizinle birlikte olacaktır.
- Öğreneceksiniz. Yaşam adı verilen, resmi olmayan bir okula devam ediyorsunuz. Bu okulda her gün yeni bilgiler edineceksiniz. Öğrendikleriniz ilginizi çekebilir ya da çekmeyebilir.
- Hata yoktur, alınan dersler vardır. Büyüme, bir giz ve yanlışlıklar zinciridir. Bir başka deyişle deneysel bir süreçtir. Tam olarak sonuca ulaşan deneyler denli, ulaşamayanlar da bu sürecin parçalarıdır.
- Dersler öğrenilene dek yinelenirler. Öğrenilme sürecinde dersler defalarca fakat değişik biçimlerde sunulur. Bir ders öğrenildikten sonra diğerine geçilir.
- Öğrenmenin sınırı yoktur ve yaşamda, öğrenmenin olmadığı bir süreç yoktur. Eğer soluk alıyorsanız, öğrenilecek şeyler de var demektir.
- Kişiler sizin için bir aynadır. Bir başkası ile ilgili bir şeyi sevmek ya da nefret etmek için, sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir olguyu yansıtması gerekir.
29.10.2008
19.10.2008
Gökgöl mağarası
Gökgöl Mağarası, Zonguldak - Ankara karayolunun hemen Zonguldak girşinde, yolun sağ kenarında yer almaktadır. Mağara, kente dışardan gelenler için hoş bir sürpriz, kent dışına çıkanlar için ise, belleklerde kente ilişkin son bir anı özelliği taşımaktadır.Mağara içi damlataş birikimi yönünden son derece zengin olan Gökgöl Mağarası, traverten, sarkıt, dikit sütunlar ve damlataşlar ile süslüdür.Gökgöl Mağarası' nın ilk 875 metresi turizm amaçlı kullanıma açılmıştır.
Artan gıda fiyatları dünyayı açlığa itiyor
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Günü dolayısıyla yayınlanan bir raporda, gıda fiyatlarının hızla yükselmesi nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerde 900 milyondan fazla kişinin açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, özellikle pirinç ve tahıl gibi temel besin maddelerinin fiyatlarının hızla artmasının, bu yıl 119 milyon kişiyi daha açlığa iteceğini duyurdu.
BBC Dünya Servisi'nin yaptırdığı küresel bir araştırmaya göre de, 26 ülkede halkın yaklaşık üçte ikisi, artan yiyecek ve enerji fiyatlarının kendilerini çok büyük ölçüde etkilediğini anlattı.
Araştırma, yiyecek maddelerinin artan maliyetinin tüm ülkeleri etkilediğini, ama en olumsuz sonuçların, daha yoksul ülkelerde görüldüğünü ortaya koyuyor.
Araştırma kapsamında ele alınan ülkeler arasında en kötü durumda olan ülke Filipinler.
BBC araştırması, kalkınmakta olan ülkelerde birçok kişinin artan gıda fiyatları nedeniyle daha az yemek yemek zorunda kaldığını gösteriyor.
Filipinler ve Panama'da araştırmaya katılanların yüzde 63'ü tükettikleri gıda maddelerini kıstıklarını bildirdiler.
Yiyeceklerini kısan ülkeler sıralamasında, bu iki ülkeyi, Kenya ve Nijerya izliyor.
Araştırma kapsamındaki 26 ülkenin tümünde beslenme düzenlerini değiştrimek zorunda kaldıklarını bildirenlerin oranı, yüzde 43.
Hoşnutsuzluk
Gelişmiş ülkelerde de, insanların daha ucuz gıdalara yöneldikleri gözlendi.
Avustralya'dan bu araştırmaya katılanların yüzde 27'si artan fiyatlar yüzünden yiyeceklerinde kesintiye gittiklerini anlattı.
Bu oran İngiltere'de yüzde 25, Almanya'da yüzde 10.
BBC Dünya Servisi'nin yaptırdığı araştırmaya göre, dünya çapında, insanların yüzde 70'i, hükümetlerinin, gıda fiyatlarını makul düzeyde tutmak için attığı adımları yetersiz buluyor.
Bu oranın en yüksek olduğu gelişmekte olan ülke, yüzde 88 ile Mısır. Gelişmiş ülkelerden Fransa ise, yüzde 79 oranıyla halkın hükümetten hoşnutsuzluğunu ortaya koyuyor.
Raporda belirtilen bir diğer husus da, fiyat artışları sonrası, uluslararası bazı gıda şirketlerinin kârlarının dört kat artması.
BBC araştırmasına katılanların hoşnutsuzluk duyduğu bir diğer konu da, artan enerji faturaları.
26 Ülkeden araştırmaya katılanların yüzde 60'ı artan enerji fiyatlarından çok büyük ölçüde etkilendiklerini kaydettiler.
BBC Dünya Servisi araştırması 8 Temmuz-15 Eylül arasında yürütülmüştü.
O tarihten bu yana enerji fiyatları rekor düzeydeki doruk noktasından aşağılara inmiş durumda.
Kaynak: BBC Turkish
İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, özellikle pirinç ve tahıl gibi temel besin maddelerinin fiyatlarının hızla artmasının, bu yıl 119 milyon kişiyi daha açlığa iteceğini duyurdu.
BBC Dünya Servisi'nin yaptırdığı küresel bir araştırmaya göre de, 26 ülkede halkın yaklaşık üçte ikisi, artan yiyecek ve enerji fiyatlarının kendilerini çok büyük ölçüde etkilediğini anlattı.
Araştırma, yiyecek maddelerinin artan maliyetinin tüm ülkeleri etkilediğini, ama en olumsuz sonuçların, daha yoksul ülkelerde görüldüğünü ortaya koyuyor.
Araştırma kapsamında ele alınan ülkeler arasında en kötü durumda olan ülke Filipinler.
BBC araştırması, kalkınmakta olan ülkelerde birçok kişinin artan gıda fiyatları nedeniyle daha az yemek yemek zorunda kaldığını gösteriyor.
Filipinler ve Panama'da araştırmaya katılanların yüzde 63'ü tükettikleri gıda maddelerini kıstıklarını bildirdiler.
Yiyeceklerini kısan ülkeler sıralamasında, bu iki ülkeyi, Kenya ve Nijerya izliyor.
Araştırma kapsamındaki 26 ülkenin tümünde beslenme düzenlerini değiştrimek zorunda kaldıklarını bildirenlerin oranı, yüzde 43.
Hoşnutsuzluk
Gelişmiş ülkelerde de, insanların daha ucuz gıdalara yöneldikleri gözlendi.
Avustralya'dan bu araştırmaya katılanların yüzde 27'si artan fiyatlar yüzünden yiyeceklerinde kesintiye gittiklerini anlattı.
Bu oran İngiltere'de yüzde 25, Almanya'da yüzde 10.
BBC Dünya Servisi'nin yaptırdığı araştırmaya göre, dünya çapında, insanların yüzde 70'i, hükümetlerinin, gıda fiyatlarını makul düzeyde tutmak için attığı adımları yetersiz buluyor.
Bu oranın en yüksek olduğu gelişmekte olan ülke, yüzde 88 ile Mısır. Gelişmiş ülkelerden Fransa ise, yüzde 79 oranıyla halkın hükümetten hoşnutsuzluğunu ortaya koyuyor.
Raporda belirtilen bir diğer husus da, fiyat artışları sonrası, uluslararası bazı gıda şirketlerinin kârlarının dört kat artması.
BBC araştırmasına katılanların hoşnutsuzluk duyduğu bir diğer konu da, artan enerji faturaları.
26 Ülkeden araştırmaya katılanların yüzde 60'ı artan enerji fiyatlarından çok büyük ölçüde etkilendiklerini kaydettiler.
BBC Dünya Servisi araştırması 8 Temmuz-15 Eylül arasında yürütülmüştü.
O tarihten bu yana enerji fiyatları rekor düzeydeki doruk noktasından aşağılara inmiş durumda.
Kaynak: BBC Turkish
18.10.2008
Microsoft, Google'a laf attı!
Bir konferansta konuşan Microsoft CEO'su Steve Ballmer, OpenOffice ile ilgili düşüncelerini açıklarken, Google'a da verdi veriştirdi. İşte o sözler.
Gartners Inc konferansında konuşan Steve Ballmer, Microsoft Office'in hüküm sürdüğü ofis uygulamaları alanında OpenOffice'in Google Apps'e oranla çok daha başarılı bir iş çıkardığını öne sürdü. Google'ı kendilerine bu alanda rakip bile görmediklerini iddia eden Ballmer, "İnsanlar Google Apps'i kullanmıyor, sadece deniyor. Bir belgeye dipnot bile ekleyemiyorsunuz." ifadesini kullandı.
Gartners Inc konferansında konuşan Steve Ballmer, Microsoft Office'in hüküm sürdüğü ofis uygulamaları alanında OpenOffice'in Google Apps'e oranla çok daha başarılı bir iş çıkardığını öne sürdü. Google'ı kendilerine bu alanda rakip bile görmediklerini iddia eden Ballmer, "İnsanlar Google Apps'i kullanmıyor, sadece deniyor. Bir belgeye dipnot bile ekleyemiyorsunuz." ifadesini kullandı.
15.10.2008
Rengârenk arıkuşunun kanatları üç kıtaya uzanıyor.
Bazı kuşlar şiir için yaratılmıştır. Keats'in bülbülü, Poe'nun kuzgunu gibi... Arıkuşunun yaşamı ise daha çok kıtalara yayılan, ailevi entrikalarla dolu, hırsızlık, tehlike, şike ve frapan bir güzellikle örülü, destansı bir romana benzer. Arıkuşu, yamalı bohçayı andıran şatafatlı, rengârenk bir kostümle gökyüzünde bir ok gibi ilerler: Tepesi kızıl-kahve, yüzü bir soyguncunun maskesi gibi kara, göğsü turkuvaz, boyun tüyleriyse olgun buğday rengidir. Risk almayı seven bir kuş için mükemmel bir giysi. Arıkuşları adlarına uygun olarak arı yerler (ancak yusufçuk, güve, termit ve kelebek de -yani uçan hemen her şeyi- avlarlar). Bu kuşlar bir arının peşindeyken, ısı güdümlü füze gibi uçar, avlarının her yön değiştirişini, iniş çıkışını aynen izler.
12.10.2008
Yok olan ormanların zararı krizden fazla
Dünya üzerinde kaybolan ormanların küresel ekonomiye verdiği zararın, içinde bulunduğumuz dönemde yaşanan bankacılık krizinden daha büyük olduğu bildirildi.
'Teeb' araştırması 'Kayıplar büyük ve sürüp gidiyor' diyor.
Avrupa Birliği'nce yaptırılan bir araştırmaya göre, doğadaki ormanların yokolması yılda 2 trilyon ile 5 trilyon dolar arasında kayba yolaçıyor.
'Teeb' araştırması 'Kayıplar büyük ve sürüp gidiyor' diyor.
Avrupa Birliği'nce yaptırılan bir araştırmaya göre, doğadaki ormanların yokolması yılda 2 trilyon ile 5 trilyon dolar arasında kayba yolaçıyor.
9.10.2008
ARAMA MOTORLARININ ÇALIŞMA MANTIĞI
Arama motorları'nın çalışma mantığına girmeden önce şunu belirtmek istiyorum ki bazı şirketlerin bir web sitesini google veya başka bir arama moturana kayıt yaptırmak için 100$ -150$ civarında ücret aldıklarını duydum ve çok şaşırdım. Bilindiği gibi arama motorları site barındırmak için herhangi bir ücret talep etmiyorlar.
Bilindiği gibi artık arama motorlarına kayıtlı olmayan veya iyi kaydedilemeyen bir web sitesinin pek bir önemi yoktur. Site sahibinden başka kimse siteyi ziyaret etmez. Onun için daha sitemizi yaparken arama motoruna nasıl ekleyeceğimiz düşünmeliyiz ve ona göre sitemizin yapısını oluşturmalıyız.
Bilindiği gibi artık arama motorlarına kayıtlı olmayan veya iyi kaydedilemeyen bir web sitesinin pek bir önemi yoktur. Site sahibinden başka kimse siteyi ziyaret etmez. Onun için daha sitemizi yaparken arama motoruna nasıl ekleyeceğimiz düşünmeliyiz ve ona göre sitemizin yapısını oluşturmalıyız.
2.10.2008
Doğa Psikolojiyi Nasıl Etkiliyor?
Günümüzde çoğumuzun içinde bulunduğu hızlı yaşam temposu, sahip olduğumuz ileri teknoloji ürünü elektronik aletler, zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz kapalı mekanlar, bizi doğadan gitgide uzaklaştırıyor. Oysa gerçek olan şu ki, hepimiz doğanın bir parçasıyız. Ancak ne yazık ki, bu gerçeğin farkına vardığımız zamanlar genellikle hasta olduğumuz ya da bir yakınımızı kaybettiğimiz zamanlar.
Dikkatlice baktığımızda, yaptığımız bir çok şeyin, doğal yapımız gereği olduğunu fark ederiz: Yemek ve içmek, sevgi ve cinsellik, bir şeye sahip olma güdüsü, çevremizi kendi gereksinimlerimize göre düzenlemek gibi.
Dikkatlice baktığımızda, yaptığımız bir çok şeyin, doğal yapımız gereği olduğunu fark ederiz: Yemek ve içmek, sevgi ve cinsellik, bir şeye sahip olma güdüsü, çevremizi kendi gereksinimlerimize göre düzenlemek gibi.
İnsan Uzun Süre Doğanın Efendisi Olacak mı?
AĞAÇLARIN HAKKI
Ekoloji filozofları arasında gelenekçilere karşı radikallerin savaşı başladı. Öne sürülen konu oldukça önemli: Denizler ve ormanlar, güzel kalabilmek amacıyla, insanlara karşı dava açabilecekler mi? İnsan doğayı yağmalıyor. Hergün yüzlerce hektarlık orman kayboluyor, çöller genişliyor, beyaz balinalar artık üremiyor, ozon tabakasındaki delik gün geçtikçe büyüyor, İngiltere’de kuyu suları içilmez durumda.... Belirtiler çoğaldıkça çoğalıyor: gezegenimiz hasta! Bunalım hepimizi sardı. Harekete geçmek gerekir, ama nasıl? Almanya’da, ABD de ve yakın zamanlarda Fransa’da bazı kişiler hukukta bir devrim düzenlemekteler. Bunlar, ağaçların, ırmakların, havanın hakkını savunan “ radikal ekolojist” lerdir. Gelenekten yana olan “ çevreciler” ise bu kişilere karşı olarak, doğanın sadece insanın çıkarları için var olduğunu ve kendine ait hakları bulunmadığını öne sürmekteler.
Ekoloji filozofları arasında gelenekçilere karşı radikallerin savaşı başladı. Öne sürülen konu oldukça önemli: Denizler ve ormanlar, güzel kalabilmek amacıyla, insanlara karşı dava açabilecekler mi? İnsan doğayı yağmalıyor. Hergün yüzlerce hektarlık orman kayboluyor, çöller genişliyor, beyaz balinalar artık üremiyor, ozon tabakasındaki delik gün geçtikçe büyüyor, İngiltere’de kuyu suları içilmez durumda.... Belirtiler çoğaldıkça çoğalıyor: gezegenimiz hasta! Bunalım hepimizi sardı. Harekete geçmek gerekir, ama nasıl? Almanya’da, ABD de ve yakın zamanlarda Fransa’da bazı kişiler hukukta bir devrim düzenlemekteler. Bunlar, ağaçların, ırmakların, havanın hakkını savunan “ radikal ekolojist” lerdir. Gelenekten yana olan “ çevreciler” ise bu kişilere karşı olarak, doğanın sadece insanın çıkarları için var olduğunu ve kendine ait hakları bulunmadığını öne sürmekteler.
DOĞA ve İNSAN
Siz hiç güneşin doğmadan önceki dağların arasındaki kızıllığğını gördünüz mü? Peki gebe dağın güneşi doğuruşunu! Ya sabahın serinliğini kemiklerinizde hissettiniz mi? Söğüt ağaçlarını altında akan derenin sesini duydunuz mu? O ağaçların gölgesini derede gördünüz mü? Tepenin yamaçlarında rüzgâr sesi dinlediniz mi? Rüzgârla çarpışan kavak ağaçlarıyla konuştunuz mu? Dağların doruklarından saldıran kara bulutların gökyüzünü kaplayışını ve karşı dağlardan gelen lacivert bulutlarla çarpışıp, gökyüzüne imza atan sesi duydunuz mu? Yağmurun gökyüzünden inişini seyrettiniz mi?